//-->

MERAKLI ADAM | Eğlence Bilgiler Haberler Spor Tv Radyo Msn

Aşk Şiirleri

Adımın önünde adın yazılı
Resmimin yanında resmin basılı
Sabrım sabıkalı, sevdam azılı
Hasretin kanıma girdi girecek


Ağaç ağaca benziyor artık
Deniz denize
Çiçek çiçeğe
Şiirler yazmıyorum artık bak
Gözlerinin güzelliğine...
İyi seni unutmuşum !


Aklımdan çıkmıyorsun
Sensiz bomboş bu hayat
Susma öyle ne olur
Bana kendini anlat..


Akşam erken çöker yalnızlığıma
Sokak sokak gezer ararım seni
Hasretin gönlümün yangınlarında
Alev alev yanar ararım seni


Al götür eskici kalbimi benim
Neyim var neyim yok sorma bir daha
Gözümde yaşlardır birtek servetim
Acıyıp yüzüme bakma bir daha!


Aldana aldana geçti bir ömür
Dünlere küskünüm yarına küskün
Nerede mutluluk nerede huzur
Hayata küskünüm devrana küskün


Aldanmaktan yoruldun mu
Acılarla yoğruldun mu
Hiç sırtından vuruldun mu
Ne bilirsin yağmur olup
Çağlamayı ne bilirsin
Kahkahalar savururken
Ağlamayı bilir misin?


Aldattılar
Ümitlerimi, hayallerimi
Özlemleri, düşlerimi
Parça parça
Kopardılar! ..
Sonra unutulduğuma inandım
Sevdiğimden ayırdılar. 


Aldığım her nefes sana yazılı
Korkarım ki sensiz ömrüm sayılı
Yüreğim tutuklu gönlüm cezalı
Hasretin kanıma girdi girecek.


Aldırma görürsen yaşlar gözümde
Şarkımız olacak yine dilimde
Mektubun cebimde, resmin elimde
Yarın bu şehirden ayrılacağım..


Aldırma sen benim yalnızlığıma
Aldırma sen benim gözyaşlarıma
Boşver sende kalmış yarınlarıma
Biz kadere çelme takmış adamız.


Alın sizin olsun bütün saltanatıyla dünya
Bütün sahteliğiyle hayat
Alın kucaklayın gönlünüzce
O bitmeyen ihtiraslarınızı
O dinmeyen bencil aşklarınızı!


Ama sen de bil ki
Yağmurlarca sevdim seni
Yağmurlarca sana yandım
Hatırla derya gözlüm
HATIRLA AŞKIM..


Anlatacak nelerim var bir bilsen
İçimde ihtilaller kopmuş
Kendimi sürgüne verdim
Mutluluğum çoktan iflas etmiş
İtiraza hakkım yok biliyorum
Seni seviyorum..


Ansızın kayboldun köşe başında
Zamansız bir deprem koptu bağrımda
Kendimi kaybettim işte o anda
İnan ki dünyayı yıkasım geldi!
Ardına bakmadan gittin o gidiş
Kalbimi koparıp atasım geldi
Bu veda gerçek mi inanamadım
Başımı taşlara vurasım geldi!


Aramızda dağlar var
Aramızda uçurumlar
Yaklaşma yanılırsın
Ben öldüğümü bilirim
Sen yaşadığını sanırsın
Kendini bilmeden daha
Beni tanıyamazsın...



Artık
Adın ihaneti çağrıştırıyor bana
Ve tadın bir yılanın en öldürücü zehrini
Söyle
Şimdi hangi yüreğe saplıyorsun
O acımasız hançerini? ..
Bil ki
Bundan böyle
Yasaklanmış kitaplarım gibisin bana
Yaklaşmam yasak
Dokunmam yasak
Ve ömrümce
Sarılmam yasak sana!..


Artık gidebilirsin gideceğin yere
Sana kal diyemem
son ümit senden olsun
Senden olsun son pişmanlık
Bil ki hayır diyemem..


Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız
Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin
Böyle perişan beklerim dönmeni


Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi
Neydi çekip kendine, beni bağlayan
Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan
Elleri ta içimde o dev miydi


Aşk nedir bilmedin ki
Sevildin sevmedin ki
Mutluluk vermedin ki
Mutluluğa hakkın yok!


Aşkımdan armağan her satır sana
Maziyi yeniden yaşatsın sana
Nasıl sevdiğimi anlatsın sana
Sana bir sitem var her bir sözümde..


Aşkımıza ödül diye
Yüreğimde taş bıraktın
Gidiyorken imza diye
Gözlerimde yaş bıraktın..


Aşkımızdan kime ne
Sevdamızdan kime ne
Başkasından bana ne
Ah benim nar çiçeğim
Canım ipek böceğim
Meraktan öleceğim
Bana kendini anlat..



Aşkın ateş oldu kahrolmam için
Hasret kurşun oldu vurulmam için
Günler asır oldu yıkılmam için
Yine de ben senden vazgeçemedim


Aşkın büyülü sesini duyuyor musun
Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun
Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde


Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi
Aşktı o! Beni durup yenileyen
Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen


Ateş olsan duman olsan kar etmez
Giden gider yollar geri getirmez
Bu talih de seni bana yar etmez
Ayrılıktan ayrılığa sürgünüm
Işık seçtim gözlerini gönlüme
Yorgan gibi çekip gittim üstüme
Kimliğimden adresimden kime ne
Sokaklardan sokaklara sürgünüm


Ateşleri kül ederdim
Kurşunları gül ederdim
Şu dağları yol yapardım,
Acıları bal yapardım ben olsam..


Ayağım ayağıma dolaşır sonra
Gözlerim büyür büyür, kocaman olur
Bakarsın dilim tutulur, hiç konuşamam
Bana gel deme!


Aylar var görmeyeli
Değmez elime eli
Uzakta bir sevgili
Bir o ağlar bir de ben


Ayrı yönde akan ırmaklar gibi
Dalından uçuşan yapraklar gibi
Ümitsiz, çaresiz aşıklar gibi
Kalbinden aşkımı silecek misin?
Son ümidi yere serecek misin?



Ayrılık çanları çaldı çalacak Bu aşkın saati durdu duracak Seninle bağımız koptu kopacak Ne yazık sabrımız ipin ucunda


Ayrılık çanları çalsa ansızın Elveda sevgilim diyecek misin? Önünde diz çöksem, gitme kal desem Bakmadan ardına gidecek misin?


Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?


Ayrılık dönüşü olmayan nehir Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir Gözyaşın kal diyor dudakların git


Ayrılık kapıyı çalıyor açma Biraz daha düşün zamanımız var.. Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa Seninle yazılmış romanımız var..


Ayrılıkmış meğer aşkın bedeli Kalbim paramparça gönlüm bir deli Nasıl diner sensiz gözümün seli Bir gönül sayfası daha kapandı.


Ayrılmak çözümse senin için Bırak git beni hiç düşünme Sileceksen mazimizi bir çırpıda Bir daha bana dönme


Bağırdım Dağlar, taşlar uyandı çığlıklarıma Denizler yandı yangınlarıma Gökte yıldızlar ağladı Benim bu zavallı yalnızlığıma Bir tek sizi uyandıramadım Bir tek sizi! ...


Bugün 8 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol